|
| AHMET TELLİ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: AHMET TELLİ C.tesi Ocak 24, 2009 7:50 pm | |
| ZULME DİRENMEKTİR HAYAT On beşine bastı mı dudaklarında bir türkü elinde bayrak kavga sokaktaki oyuna benzer artık çocukluğu benzemez çocukluğa
Deniz okşayabilir mi sarışın bir dağın rüzgarlı saçlarını uzanarak yelesine hayatın tutuklayabilir mi zindanlar onun vuruşkan sevdasını
Açar da acının rüzgarına hüznün solgun yelkenini ne zindan karanlığı ne zulüm ne işkence indiremez dudaklarındaki gülümsemenin bayrağını
AHMET TELLİ | |
| | | ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: Geri: AHMET TELLİ C.tesi Ocak 24, 2009 7:58 pm | |
| GİDERSEN YIKILIR BU KENT
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken
Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor Birde seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız Yüreğimize alırız onları, ısıtırız Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde
AHMET TELLİ | |
| | | ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: Geri: AHMET TELLİ C.tesi Ocak 24, 2009 8:02 pm | |
| GÜLÜŞÜN EKLENİR KİMLİĞİME
Gün biter gülüşün kalır bende anılar gibi sürüklenir bulutlar Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma güz bitip sular köpürür de kapanmaz gülüşünün açtığı yara uçurum olur zaman her gece
Her gece yeni bir savaş baslar acı ses olur, ses deli yağmur
Sığındığım her yer adınla anılır ben girerim sokağı devriyeler basar Bir de gülüşün eklenir kimliğime.
AHMET TELLİ | |
| | | ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: Geri: AHMET TELLİ C.tesi Ocak 31, 2009 8:30 pm | |
| HER NASILSA YALNIZSIN
Her nasılsa yalnızsın Bir giz gibi deliyor yüreğini cansıkıntılarının burgusu ve hep bir şeyler eksik gibi bir şeyler bekler gibisin
Yeni bozgunlar yeni yenilgiler peşindesin Bir bozkır kuraklığına dönmüş için Oysa yalnız bir öpüştür gurbeti türkülere dönüştüren
Çoktandır su vermedin çiçeklere ve yüreğinin çeliğine Zaman terkisine almış da öpücükleri koşuyor sessizliğin ve yalnızlığın iyotlu kıyılarına
Bir yol ayrımı ki yanlışla doğru hüzünlerle sevinçler kolkola Sen ki ey kalbim yanlışları ve hüzünleri taşıdın bunca zaman
Taşıyamaz yüreğinin batık sandalı bu yalnızlığı,bu can sıkıntılarını Yaşam gelincikler gibi beklerken seni gecenin kapısını çalma ey kalbim
AHMET TELLİ | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: AHMET TELLİ Salı Şub. 03, 2009 6:58 pm | |
| ÇOCUKSUN SENDünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil
| AŞK BİTTİ !
Aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim Belki bir yağmur yağar akşama doğru Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
Aşk da bitti diyordu ya bir şair Aşk bitti işte tam da öyle
|
|
| | | Misafir Misafir
| | | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: AHMET TELLİ Salı Şub. 03, 2009 7:16 pm | |
| YALNIZLIK YASAK
Yüklenmiş kanadına uzak kırların ve gecelerin kar ürpertilerini taşıyıp gelmiş buraya dek hâlâ uğulduyor ürkek göğsünde dağ başlarının çelik fırtınaları
Çocuksu bakışlarında yorgunluk değil bir hasretin direnci var daha çok ama üşüyor yanlızlıktan üşüyor tek düşmüşlüğün acımsı utancından boynu eğik bekliyor şafağı şimdi
Bir yanlızlık mıdır bunca çoğaltan acıyı ve biberli yanılgıyı ve bir yanlızlığı kabullenmek midir inceden ve usuldan başlatan yürekte burgaçlanan sancıyı
Sessizce çekilmiş dostların arasından bir yanlışı sürdürmenin ortasından kendince Ayrımına bile varılmamış o yangın günlerinde Ama üşüyor şimdi kar fırtınasına tutulmuş gibi üşüyor yalnız kuş
Şimdi biliyor artık yalnız kuş biliyor ki artık gecikmiştir yolcular varmıştır varacağı yere Anlıyor ki şimdi yalnız kuş yalnızlık yanlışlığın ilk adımıdır.
|
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: AHMET TELLİ Salı Şub. 03, 2009 7:21 pm | |
| |
| | | yoldaş Praksist - Yazar
Mesaj Sayısı : 122 Yaş : 40 Puan : 147 Kayıt tarihi : 16/11/08
| Konu: Geri: AHMET TELLİ Perş. Nis. 09, 2009 12:02 pm | |
| Ödünç sevişlerden bize kalan sonsuz grilikler oluyor yalnız Ve bir çocuğun hüznüne kazınıyor ,gülüşlerimizin paramparçalığı Sesimin sislenmesi bundandır Karşılığı yok hiçbir acının Herşey gölgesi kadar ağır Sormuyorum artık sormuyorum Hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya.......... | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: AHMET TELLİ Paz Ocak 24, 2010 6:18 pm | |
| AŞK İSE DONUK..
Aşk donuklaşmış, Pencereler yağmura hapsolmuş, Uzaklardaki sesin, ya da yanıbaşımdaki sesin Yağmuru bölüyor, Belki beni çağırıyor, belki katı ruhumu, Sarhoşluk bu olsa gerek, Ya da okyanusun dibi gibi birşey, Tek fark aşk donuklaşmış...
AHMET TELLİAYRILIK AYRACI
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor Ya da erteletiyorum biletimi son anda
Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını
AHMET TELLİ |
| | | | AHMET TELLİ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |