TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ İLE HÜRRİYET, YILLAR ÖNCE NEDEN SABAH'A KARŞI AYAKLANMIŞTI?

SABAH bayramda nasıl çıktı?

Her bayram yazıyorum, elim kalem tuttukça yazmaya da devam edeceğim. (Kalem tutmak artık demode oldu. Klavyenin tuşuna basma gücüm oldukça, demek daha doğru olur elbette.)
Çünkü insanoğlunun hafızası zayıf.
SABAH bayramda çıkma kararı alınca kıyamet kopmuştu.
Bugün bayramda gazetelerini keyifle çıkaranlar, o zaman SABAH'a resmen savaş açmıştı.
Aslında karar çok sıra dışı bir şekilde alınmıştı.
Yanılmıyorsam yine bir Kurban Bayramı öncesiydi.
Dinç Bilgin, Zafer Mutlu, Kenan Sönmez ve ben, Sönmez'in odasında oturuyorduk.
Herkes de bayram tatili programını yapmıştı, çünkü bayrama ya iki ya üç gün kalmıştı.
Bayram öncesinden sonrasına program üzerine konuşuyorduk.
Zafer Mutlu, Dinç Bey'e dönüp "Bayramda gazete çıkarmama fikri çok saçma. Gelecek bayram SABAH'ı çıkaralım" yolunda bir şeyler söyledi.
Dinç Bey, her zaman olduğu gibi, bir yıl bekleyecek bir sabır içinde değildi.
"Niye gelecek bayram, bu bayram hemen çıkaralım" dedi.
Karar verilmişti.
Ne yapacağımızı tartıştık, kararlar aldık.
Ben de hemen aşağıya inip ekibe müjdeli haberi verdim.
Bütün tatil programları iptal edildi.
Elbette kararı almak ayrı, hayata geçirmek ayrı bir şey.
Özellikle de Türkiye'de.
Önce Gazeteciler Cemiyeti ayaklandı.
Hürriyet'in hukuk bürosu Cemiyet'le birlikte SABAH'ın dağıtımını engellemek için seferber oldu.
Yanılmıyorsam üç gece gazetede sabahladık.
Çünkü her birkaç saatte bir, bir mahkemeden yayın durdurma kararı geliyordu.
Türkiye gibi hukuk sisteminin oturmamış olduğu ülkeler bu tip mücadeleler için avantaj sağlıyor, çünkü bir mahkemeden alınan kararın tam tersini siz bir başka bir mahkemeden çıkarabiliyorsunuz.
Tıpkı bugünün tekzip kararlarında olduğu gibi.
Üstelik bizim elimizde 'Babıali'de SABAH', 'Dünyada SABAH' gibi farklı isimler vardı.
Bir isme durdurma gelince, diğerine geçip baskı ve dağıtım sağlıyorduk.
Bütün bir bayramı gazetede geçirdik, ailemizden, sevdiklerimizden uzak olarak.
Ama hiç içimiz yanmadı; baskıcı bir okul yönetimine karşı ayaklanmış liseli öğrenciler gibiydik.
Acayip bir direniş gösterip kazanmıştık.
Bir sonraki bayrama böyle bir kavgaya gerek kalmadı, çünkü herkes gazete çıkarma kararı aldı.
Bugün bayramda istediğiniz gazeteyi okuyabiliyorsanız, en muhafazakârından solcusuna; bunu o sabahki toplantıya borçlu olduğunuzu hatırlayın istedim.
Tekrar iyi bayramlar.


Ergun BABAHAN / SABAH