|
| CEMAL SÜREYA... | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
özge Yazar
Mesaj Sayısı : 13 Yaş : 31 Puan : 12 Kayıt tarihi : 05/10/08
| Konu: CEMAL SÜREYA... Paz Kas. 16, 2008 12:45 am | |
| AŞK Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik. Cemal Süreya |
CIGARAYI ATTIM DENİZE Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüyoruz Gökyüzünün o meşhur maviliğinde Uzun saçlı iri memeli kadınlarıyla Bir akdeniz şehri çıkabilir içinde Alıp yaracak olsa yüreğini Şimdi bir güvercinin
Şimdi sen tam çağındasın yanına varılacak Önünde durulacak tam elinden tutulacak Hangi bir elinden güzelim hangi bir Bir elinde kızlığın duruyor garip huysuz Öbür elinde yetişkin bir günışığı Daha öbür elinde de kilometrelerce hürlük Çalışan insanlar için akşamlara kadar Toz duman içinde Bir elinde de boyuna ekmek kesiyorsun
Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen Bir bulut geçiyorsa onu görürdük Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına Bir cıgara atmışsak denize Sabaha kadar yandı durdu 1954 Cemal SÜREYA (Üvercinka)
TABANCA
Sigara içenlere ateş etmeyiniz Evli bir kadınla rakı içerken Rozet gibi göğsüne takmış cesaretini Ben Mitridat'tan sözettim siz etmeyiniz
Eski bir Osmanlı paşası gibi Feodaliteyi süpüren bıyıklarıyla İstanbul, İstanbul uzakta İstanbul'a ateş etmeyiniz
Tutalım yanılıp ateş ettiniz Şeker Ahmet Paşa'nın resimlerini Eski hececilerin şiirlerini bir de Ben çok seviyorum siz de seviniz
YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ
Oydu bir bakışta tanıdım onu Kuşlar bakımından uçarı Çocuk tutumuyla beklenmedik Uzatmış ay aydınlık karanlığıma Nerden uzatmışsa tenha boynunu
Dünyanın en güzel kadını oydu Saçlarını tarasa baştan başa rumeli Otursa ama hiç oturmaz ki Kan kadını rüzgardı atların Hep andım ne yaşanır olduğunu
En çok neresi mi ağzıydı elbet Bütün duyarlıklara ayarlı Öpüşlerin türlüsünden elhamra Sınırsız denizinde çarşafların Bir gider bir gelirdi işlek ağzı
Ah şimdi benim gözlerim Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor Bir kadın gömleği üstümde Günün maviliği ondan Gecenin horozu ondan
(1957) Üvercinka Cemal SÜREYA
NEHİRLER BOYUNCA KADINLAR GÖRDÜM
Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar Hepsine yüzer kere rastladım en azdan Umustsuz sevdalara tutulmak onlarda Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda Verdi mi adama her şeylerini verirler Ben gördüm ne gördümse kadınlarda Porsuk nehrinin geçtiği
Kızılırmak parça parça olasın Bir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızı Taş toprak arasında türküler arasında Karanlıkta bir yanları örtük bir yanları üryan Kocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklı Kimler ürkütmüş acaba bu kadar kadını Dicle kıyılarına tiren varınca Büyük bir gökyüzü git allahım git Genel olarak önce kaşları görünür Sonra bütünsüz uykuları kaşla göz arasında Yanaklarında çıban izi taşıyan kadınlar Gül kurusu
Bir gün sizin de yolunuz düşer memlekete Siz de görürsünüz bunları kadınlarda Ödevleri yenilmek olan hep Bıçakla kemik arasında Susmakla ağlamak arasında Yenilmek Kadınlar (1955) (Üvercinka) Cemal SÜREYA
|
| | | praksist_baris Yönetici
Mesaj Sayısı : 282 Yaş : 33 Nerden : evren... Puan : 242 Kayıt tarihi : 29/09/08
| | | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Ptsi Ara. 22, 2008 5:49 pm | |
| AÇILMAMIŞ KAPILAR
Sevdiğin kentlerin selamı sanki Sülüs kamyon şoförleri Kufi hamallar
Anılar hep sonbaharda gibidir astrakan gecede süt yıldızlar
Belleğinin yerini tutar kadehindeki Taşlar taş kemerler İvedi sarmaşıklar
Hayatını sarsan binbir andan adlarını yıllara veren yargıç krallar
Ne varsa yarım kalmış, geleceğindir Bir kez girilmiş sokaklar Açılmamış kapılar
Bilir misin iki kökeni var hüznüniyetinin: çiçek durumu aşklar, yaprak düzeni siyasalar.
CEMAL SÜREYA
GÖLGE OYUNU
Gölgeme bak gölgeme Amma aşık, amma divane Oturmuş kanepesinde gurbet elin Kendini seyreder gözlerimde Amma aşık, amma divane.
Gölgene bak senin gölgene Amma fakir, amma biçare Ceplerini elleriyle doldurmuş Aynı kanepesinde gurbet elin
Amma fakir, amma biçare. Ya öbür adamın gölgesi, öbür Amma hinoğlu hin, amma hergele Ayıp fiiller kuruyor belli Kulakları toprağın üstünde kocaman
Amma hinoğlu hin, amma hergele. Gölgelere bak gölgelere Amma işsiz güçsüz, amma avare Şarkılara inanıyorlar bütün gün Hepsi de aynı şarkının insanları Amma işsiz güçsüz, amma avare...
CEMAL SÜREYA
BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ
Şimdi utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında.
Ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan çeviriyor o küçücük güneşimizi.
Taşarak evlerden taraçalardan gelip sesime yerleşiyor. Sesimin esnek baldıranı sesimin alaca baldıranı.
Ve kuşlara doğru fildişi: rüzgarın tavrı. Dağ: güneş iskeleti.
Tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum taş görüyorum bütün heykeller arasında karabasan ılık acemi - uykusuzluğun sütlü inciri - kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü beni öp, sonra doğur beni.
CEMAL SÜREYA
AZ YAŞADIKSA DA
Ben kibriti çaktığım zaman Her şey kırmızıydı yüzün olarak Ben kibriti çaktığım zaman Çünkü her yüz bir memlekettir
Ben sigaramı yaktığım zaman Çünkü her sigara bir kelimedir Ben sigaramı yaktığım zaman Güz günleriydi bir şarkı olarak
Bir güvercin ben öldüğüm zaman Nice hüzünlerden yaprak yaprak Bir güvercin ben öldüğüm zaman
CEMAL SÜREYA
|
| | | ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Çarş. Ara. 24, 2008 8:20 pm | |
| Kim istemez mutlu olmayı Ama mutsuzluğa da var mısın?
CEMAL SÜREYA
Siteye ilk ekleyeceğim şeyin şiir olmasını istedim.Saygılarımla... | |
| | | olric Praksist - Yazar
Mesaj Sayısı : 202 Yaş : 34 Nerden : bizans Puan : 179 Kayıt tarihi : 14/10/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Perş. Ara. 25, 2008 2:49 pm | |
| Kim istemez mutlu olmayı Ama mutsuzluğa da var mısın?
CEMAL SÜREYA
müthiş dizeler yaa.. | |
| | | uykusuz Yazar
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 33 Nerden : iSTANBUL Puan : 0 Kayıt tarihi : 18/12/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Perş. Ara. 25, 2008 6:47 pm | |
| KARACAOĞLAN Kilimim siyahtır bütün renklerden İçinde kil var milim var Umut'un içinde mut varsa Umutsuzluğun da içinde umut Bağnazlığın içinde Banaz Götürüp sonra Sivas'ta astılar Ülkemin ırmakları dışarı akar Neden bilmem can havliyle akar Akarsuların hepsi karasu Dağ doruklarında denizyıldızı çakıllar Akıntılar akıntılar ters akıntılar Üstünde simürg uçar Maphusta beyaz elli Musa Balıkçıl yürüyüşlü firavunlar Kedi adımlı dışişleri bakanları Onun parmaklarıyla konuşurlar Ayrılık vezirleri yabancıl yontular Nazımdaki nazı okşar gibi dururlar Babam sayrı düşmüş, döşeğinin altında Kasım güneşi ve asık yüzlü tanrılar Yaş otuz beş dantel gibi ortasından Sessizce yırtılmış temiz yüzlü hacılar Karacaoğlan der ki göçüm söküldü Kilimim parça parça acılar al al açar. CEMAL SÜREYA | |
| | | ASİL Yazar
Mesaj Sayısı : 18 Yaş : 34 Puan : 0 Kayıt tarihi : 16/12/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Paz Ocak 11, 2009 4:50 pm | |
| GİT
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git!
Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.
Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar
Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar, Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.
Hadi git, benden sana dilediğince izin, Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.
Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.
Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.
Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!
Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez, Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.
Her darbene tehammül edecektir bedenim, Gururum mani olur perişanıma benim.
Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.
Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka!
Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!
Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.
Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!
Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!
Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm, Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.
Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum; Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git!
CEMAL SÜREYA | |
| | | gobln Yazar
Mesaj Sayısı : 5 Yaş : 33 Puan : 3 Kayıt tarihi : 18/12/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Perş. Ocak 15, 2009 3:55 pm | |
| BİLİYORUM SANA GİDEN Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım Bu böyle pek de kolay değil gerçi... Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; Bunun verdiği mutluluk da az değil ki Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi: Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri CEMAL SÜREYA | |
| | | uykusuz Yazar
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 33 Nerden : iSTANBUL Puan : 0 Kayıt tarihi : 18/12/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Perş. Ocak 15, 2009 5:13 pm | |
| mükemmel şiirler..emeğinize sağlık. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Salı Şub. 03, 2009 7:35 pm | |
| İŞTE TAM BU SAATLERİNDE İşte tam bu saatlerde bir yara gibidir su Yeni deşilmiş uçlarına sokakların, küçük uçlarında. Senin o güneş sarnıcı gözlerin Ölüm yası içindeki bir evde Olmaması gereken birşey gibi,kırılan bir ayna gibi. Bu saatlerde. Çarmıhını yanından eksik etmeyen bir İsa gibi Merdiven taşıyan bir adam görüyoruz Bu adamı ne kadar çok seviyorum, bu kuşu ne kadar Sen ne seviyorsun sen zaten sevince Alnınla ayıklarsın yeryüzünü, Çardaklar binaların ağızlarında Aşar gider kendi sınırlarını Köpekler gizli bir dağı havlar.
Bunlar iyidir diyorum bunlar senden haberli, Yoksa nerden bilecekler Korbon sınırlarında yaşayan balıklar Kovadan sızan hiçret gününü, Peygamberin parmaklarına asıp paltolarını Nasıl girecekler tanrıevine Mucizesever müslümanlar, Ve On Binlerin Dönüşü sırasında Grek keçilerinin çiftleştiği Dağ yolları neyle donacak?
Yine de sevişirken Kullandığımız her kelime Hırsızın devirdiği eşya.
Minibüsleri morarmış sokaklar Buğdayın parayla değişildiği Paranın ekmekle değişildiği Ekmeğin tütünle değişildiği Tütünün acıyla değişildiği Ve artık hiçbirşeyle değişilmediği acının. O sokaklarda. Saatler yağmuru gösteriyor, Bugün bu küçük salı günü Herşeyi eksik İstanbul'un, tepedekilerden başka Yalnız Galata Galata Gecenin bodrumlarında beslediği O tükenmez paslanmaz tutkusu Bir ağız mızıkası halinde Denize yediriyor yavaş yavaş
CEMAL SÜREYA |
| | | gecekuşu Praksist - Yazar
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 34 Puan : 152 Kayıt tarihi : 08/10/08
| | | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Paz Ocak 24, 2010 5:47 pm | |
| Aşk / Cemal Süreya
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik.
(1954) |
| | | praksist_baris Yönetici
Mesaj Sayısı : 282 Yaş : 33 Nerden : evren... Puan : 242 Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: CEMAL SÜREYA... Paz Ocak 24, 2010 8:33 pm | |
| SEVGİLİM, Bir Günün..
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor
Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi.
Günümüz ekmeğimiz, türkümüz Çoluğumuz çocuğumuz Binalar yan yana yükselip gidiyor Vapurların ağzı köpük içinde Uzaklarda ne kapılar açılıyor Tirenin biri bir istasyona varıyor Ordan çıkıyor biri.
Her şey biliyor her şey Sen biliyor musun bakalım Seni nice sevdiğimi? Üstüne titrrediğimi?
Geldiğimi? Gittiğimi
Hadi!
Cemal Süreya | |
| | | | CEMAL SÜREYA... | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |