Avrupa'daki sosyalist örgütler, Yunanistan'ın kredi notunun
düşürülmesiyle tekrar gündeme gelen küresel mali kriz hakkında bir
açıklama yaptılar. Açıklamayı imzalayanlar arasında Türkiye'den
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) de bulunuyor.18 ülkeden sosyalist yapıların ortak açıklamasında, küresel krizin
bedelinin işçi sınıfına ödetilmeye çalışıldığına dikkat çekilerek,
imzacı örgütlerin antikapitalist bir direniş örgütlemeye çalışacakları
vurgulanıyor. Irkçılığa ve militarizme karşı da mücadele etmek
gerektiği belirtilen açıklama şöyle;
1. Küresel ekonomik kriz devam ediyor. Dünya
ekonomisini yeniden istikrarlı hale getirmek için finansal sisteme çok
büyük miktarlarda para enjekte edildi. Bankaların kurtarılması için
ABD, İngiltere ve Avro bölgesinde 14 trilyon dolar, Çin'de 1,4 trilyon
dolar harcandı. Ancak bu çabaların ekonomide sürdürülebilir bir
iyileşme yaratmak için yeterli olup olmayacağı konusu belirsizliğini
koruyor. Gelişmiş ülkelerde büyüme hızı düşük kalmaya devam ederken,
işsizlik artıyor. Bu kez Çin'in merkezinde olduğu yeni bir finansal
balonun oluştuğu yönünde korkular var. Büyük Bunalım'dan bu yana
görülen en şiddetli kriz olan küresel ekonomik krizin uzun süreli
yapısı onun sebebinin bir sistem olarak kapitalizm olduğunu gösteriyor.
2. Şiddetli bir işten atma dalgasından sonra, şimdi
Avrupa'da krizin odağını kamu sektörüne ve sosyal refah devletine
yapılan saldırılar oluşturuyor. Devletin müdahalesi sonucu kurtarılan
birçok finansal piyasa şimdi bu kurtarmaların yapılmasını sağlayan
hükümet borçlanmasındaki artışa karşı silahlanmış durumda. Şirketler
kamu harcamalarında büyük kesintilere gidilmesini istiyorlar. Bu
girişim; krizin bedelini ona neden olanların-herkesten öne
bankaların-omuzlarından alıp bu yükü işçi sınıfına yüklemeye çalışan
bir sınıf saldırısı. Sadece kamu sektöründe çalışanları değil, eğitim,
sağlık gibi kamu hizmetlerinden yararlananları da hedef alıyor. Esnek
çalışma ve kamu sektöründe "reform" talepleri kriz yüzünden teorik
olarak da gözden düşmüş yeni liberalizmin tüm bunlara rağmen siyasette
egemen olduğunu gösteriyor.
3. Yunanistan şu sıralar krizin merkezinde,
"Fırtına'nın gözünde" bulunuyor. Bu ülke; mali açıdan özellikle
kırılgan olan Avrupa devletlerinden biri olarak sayılabilir. Bu durumun
nedeni kısmen finans balonu şişerken hızla artan borçları kısmen de
Avro bölgesinin devi olan Almanya ile rekabet etmekte zorlanıyor
olması. Piyasaların, Avrupa Komisyonu'nun ve Alman hükümetinin baskısı
ile George Papandreou hükümeti seçim öncesi verdiği sözleri hiçe
sayarak ulusal gelirin %4'ü oranında kesintilere gidileceğini açıkladı.
4. Neyse ki; Yunanistan'ın 1970'lere kadar giden
olağanüstü bir sosyal direniş tarihi var. Aralık 2008'de yaşanan
gençlik isyanından sonra Yunan işçi hareketi hükümetin kesinti
paketlerini bir grev ve gösteri dalgasıyla yanıtladı. Aynı zamanda
İzlanda'da yapılan referandumda bankaların, borçların geri ödenmesini
dayatmasını halkın reddetmesini de önemsiyoruz.
5. Yunan işçilerinin dünyanın her yerindeki
sosyalistlerin, sendikacıların ve antikapitalistlerin desteğine
ihtiyacı var. Yunanistan finansal piyasaların hedef tahtasına
yerleştirdiği ilk Avrupa ülkesi olma özelliğini taşıyor. Ancak
hedefledikleri birçok ülke daha var. Bu ülkelerin başında İspanya ve
Portekiz geliyor.
6. Ekonomiyi krizden çıkaracak önlemlerden oluşan
bir programa ihtiyacımız var. Bu programın temelini önceliğin kara
değil insanların ihtiyaçlarına verilmesi ve piyasa üzerinde demokratik
bir kontrol mekanizmasının yaratılması oluşturmalıdır. Antikapitalist
bir cevabın temsilcisi olmalıyız: Bizim hayatımız, bizim sağlımız,
bizim işlerimiz kardan önce gelir.
* Kamu harcamalarında yapılan kesintiler durdurulsun ya da iptal
edilsin. Emekli maaşları "reformu" durdurulsun. Sağlık ve eğitim
satılık değildir.
* Çalışma hakkı güvence altına alınsın ve toplu
taşıma, yenilenebilir enerji endüstrisi gibi yeşil işlere kamu
yatırımları yapılsın. Devlete ve kişilere ait binalar karbondioksit
salınımını düşürecek şekilde yeniden düzenlensin.
* Halk bankacılığı ve halkın kontrolünde olan bir finansal sistem istiyoruz.
* Göçmen işçilerin ve mültecilerin günah keçisi haline getirilmesine hayır. Onların statülerini yasal hale getirin.
*
Askeri harcamalara hayır. Batı'dan giden askerler Irak ve
Afganistan'dan çekilsin. Askeri harcamalarda şiddetli kesintiler
yapılsın. NATO dağıtılsın.
7. Avrupa'da Kapitalist saldırılara ve kesintilere
karşı Avrupa'da dayanışmayı örgütlemek konusunda anlaştık. Yunan
işçilerinin zaferi her yerde kesintilere karşı yapılan direnişi
güçlendirecektir.
Yunanistan: Aristeri Anasynthes, Aristeri
Antikapitalistiki Syspirosi, Organosi Kommuniston Diethniston
Elladas-Spartakos, Sosialistiko Ergatiko Komma, Synaspismos
Rizospastikis Aristeras;
Portekiz: Bloco de Esquerda;
Avusturya: Linkswende;
Belçika: Ligue Communiste Révolutionnaire – Socialistische arbeiderspartij;
Britanya: Socialist Workers Party, Socialist Resistance;
Hırvatistan: Radnička borba;
Kıbrıs: Ergatiki Dimokratia;
Fransa: Nouveau Parti Anticapitaliste;
Almanya: internationale sozialistische linke, marx21, Revolutionär Sozialistischen Bund;
İtalya: Sinistra Critica;
İrlanda: People Before Profit Alliance, Socialist Workers Party;
Hollanda: Internationale Socialisten, Socialistische Arbeiderspartij;
Polonya: Polska Partia Pracy, Pracownicza Demokracja;
Rusya: Vpered;
Sırbistan: marks21;
İspanya: En lucha/En lluita, Izquierda Anticapitalista, Partido Obrero Revolucionario;
İsviçre: Gauche anticapitaliste, Mouvement pour le socialisme /Bewegung für Sozialismus, solidaritéS;
Türkiye: Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi.
Marksist.org