10 Nisan 2001’de yayın hayatına başlayan Sendika.Org sekiz yaşını dolduruyor.
İnternetin toplumsal muhalefet tarafından henüz çok sınırlı bir şekilde kullanıldığı bir dönemde yola çıkarken, amacımızı şu sözlerle özetlemiştik: “Ülkemizde emekçilerin güncel ve tarihsel sorunlarının çözümüne, sendikaların kendilerini yenilemeleri ve demokratikleştirmelerine, birleşik bir sendikal hareketin yaratılmasına ve nihai olarak uluslararası emek hareketinin bir parçası olan yeni bir emek hareketinin inşasına katkı sunmak, bu amaçla elektronik ortamda temel bir referans, bilgi-belge kaynağı ve bu sürece katkı vermek isteyen bütün aktivistler için bir tartışma platformu olmak.”
Sendika.Org geride kalan sekiz yıl içinde, solun ve toplumsal muhalefetin geniş kesimlerini içeren, düşünsel üretim adına harekete geçiren ve besleyen bir site olmayı başardı. Teknik altyapısından yazınsal üretimine kadar bütünüyle gönüllü emekle ve öz finansmana dayalı sıfıra yakın bir bütçeyle varolan Sendika.Org, emek hareketi ve sol içinde anonim bir karakter kazandı. Seksen yazar, on beş kişilik gönüllü çevirmen ekibi, sayısız gönüllü muhabiri ve kolektif editörlüğü ile günlük ortalama 15 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği ve 55 bin sayfanın görüntülendiği bir başvuru kaynağına dönüşerek gerek basın dünyası gerek akademi açısından bir referans kaynak olarak kabul edildi. İngilizce sayfası ile Türkiye toplumsal muhalefetinin gündemini dünyaya taşımaya çalıştı.
Sekiz yılda 1.690 telif makale, 706 çeviri, 67 söyleşi ve 15.500 haber yayınladı. Latinbilgi.net, 5deniz.net ve Sendika.tv gibi kardeş sitelerle yayın alanını zenginleştirdi.
Kimi zaman sempozyumları canlı yayınla okuruna aktaran bir televizyona dönüştü, teknolojinin olanaklarını işçi sınıfı mücadelesi için seferber etti.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin örgütlenmesini yürüten temel kurumlardan biri oldu.
Forum sayfaları, işçiler için pratik bilgiler içeren kılavuz metinleri, internet üzerinden hukuki destek hattı ile kimi zaman emekçilerin gündelik sorunlarında bir destek, kimi zaman da grevlerin, direnişlerin ve dayanışma kampanyalarının örgütlenmesine katılan bir platform oldu.
Bugün hala yarı amatör bir ruhla, özgücümüzün, akçesiz üretimin ve gönüllü emeğin paha biçilmezliğine inancımızla, her zaman daha fazlasını ve daha iyisini yapmamız gerektiğinin bilinciyle yolumuza devam ediyoruz. Üretenlerin yönettiği bir dünya için daima yürümeye devam edeceğiz.
Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız!