GENÇ PRAKSİS DERGİSİ'NİN İLK RÖPORTAJI Gerçekleşen hayaller: Genç Praksis İzmir’de değişik liselerde okuyan yaşları 15 - 18 arasında değişen 40 genç “Genç Praksis” adında bir dergi çıkardı. Mayıs sayısı çıkan derginin amacı gençlere hitap eden, onların ilgi ve ihtiyaçlarını içeren bir dergi olmak. Genç Praksis’i Aydın Çubukçu, Cezmi Ersöz, Selma Ağabeyoğlu, Şenay Aydemir, Mustafa Kara, Tacim Çicek gibi birçok gazeteci, yazar ve şair de ürünleriyle destekliyor. Başlangıçta 96 sayfa olarak tasarlanan dergi, ekonomik destek bulunamadığı için, ilk sayısı 32 sayfa olarak çıktı. Bu sayfa kısıtlaması Tacim Çiçek gibi uzun öyküler yazan yazarların ürünlerinin sonraki sayılarda yayınlanmak üzere ertelenmesine sebep olmuş.
Üretmek ve paylaşmak
Buca Anadolu Kız Meslek Lisesi’nden Pelin Doğan “Bir şeyler üretebilecek insanları bir araya toplamak istiyoruz. Çünkü tek başına üretmek bir anlam ifade etmiyor. Paylaşmak çok önemli. Paylaşmaya karar verince de bir dergi çıkarmaya karar verdik” diyor. Şirinyer Lisesi’nden Safiye Bua ise mevcut olan kültür sanat edebiyat dergilerinin genellikle ağır bir dille yazılıyor olmasından şikayetçi. “Böyle olunca bu dergiler gençlere itici geliyor. Biz bu sorunu, böyle bir eksikliği hissettik ve bir şeyler yapabileceğimizi fark ettik. Sonuç Genç Praksis oldu.”diyerek duygularını ifade ediyor.
Sözlerine “Biz toplumsal duyarlılığı olan insanlar olarak bir araya geldik” diyerek başlayan Haydar Rüştü Öktem Lisesi’nden Mahir Özen, toplumumuzda okuma oranının çok düşük düzeylerde olduğunun altını çizerek, az da olsa evlerine dergi vb gibi yayınların girdiği lise, ortaokul çağında gençlerin ise kendi ana-baba ve ağabeylerinin, aldığı dergileri okumak zorunda kaldığına dikkat çekiyor. Özen, “Bu dergilerin bir kısmı siyasi, bir kısmı yarı çapta eğitim içerikli, büyük bir kısmı da gençliğin ihtiyaçlarına cevap veremeyecek kapasitede. Mizah, kültür, eğitim, tarih gibi konuları içeren dergiler çok az. Okumaya, eğitime ihtiyacı olan gençlik bu tip dergilere ulaşmakta zorlanıyor. Biz Genç Praksis ile genç kitlenin talep ve ihtiyaçlarını karşılayacak bir içerikle çıkıyoruz. Genç kitleye ulaşarak onları kendi çatımız altında toplamayı amaçlıyoruz. Evde abi ve ablalarının, ana ve babalarının seçtiği dergileri, ya da sırf çevrede okunuyor diye bulduğu dergileri okuyan gençler, Genç Praksis ile tanıştıktan sonra kendi isteğiyle okuyacak, bir şeyler üretme çabasına girecek. Etrafına baktığında kendisi gibi gençlerin çalışıp çabaladığını ve bir şeyler üretebildiğini görecek. Ve Genç Praksis umutsuz denilen gençliği içine alacak gençlerin kültürel gelişimine katkıda bulunacak.” diyor.
Umut veren anket
Genç Praksisçilerin ilk çalışmaları liseli gençlik içinde bir anket yapmak olmuş. Gençlerin çıkarılacak bir dergiden neler istediği, ilgi ve eğilimlerini, okuma alışkanlıklarını araştırdıkları anketin sonuçlarından oldukça memnunlar. Konak Haydar Rüştü Öktem Lisesi öğrencisi Suzan Işık,”Anket sırasında birçok yeni arkadaşımız oldu. Paylaşımlarımız çoğaldı, güçlendi. ‘Dergimize yazı yazmak ister misiniz’ gibi sorularımız vardı. Sonuçlar genellikle olumluydu. Anket sonuçları bize güç ve cesaret verdi” diyor. Öte yandan Genç Praksis’i tanıtan broşürler hazırlayarak İzmir’deki tüm Eğitim kurumları, dershaneleri gezerek maddi ve manevi destek aradıklarını ekliyor.
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Aydın Yıldırım, Genç Praksis’in bir edebiyat - bilim - sanat dergisinden ziyade gençlik dergisi olduğunu, gençleri ilgilendirecek her türlü konuya yer vereceklerini, belirterek “Sözel alanda faaliyet yürütmek isteyen öğrenciler edebiyat birimi oluşturarak, edebiyat ile ilgili öyküler denemeler şiirler vb. üreten bir ekip oluşturabilir” diyerek tarif ediyor dergilerini.
‘Bu işleri bırakın, ÖSS’ye hazırlanın’
Hoca Ahmet Yesevi Lisesi’nden Esin Yılmaz, “Öğretmenlerimizden bazıları, bizi sadece ÖSS’ye hazırlanması gereken at yarışçıları olarak görüyor. Bize ‘Bu işleri bırakın ÖSS’ye hazırlanın’ öğüdü veriyorlar. ‘Sosyal yaşantınızda olsun ama bu böyle bir şey olmasın’ diyorlar. Sosyal yaşamdan herhalde sadece çekirdek yiyerek TV izlemek kastediliyor olmalı. Üretim anlamında bir şeyler yapmamız desteklenmiyor” diyerek hayal kırıklıklarını ifade etmeye çalışıyor. Praksis’in kelime anlamının hayal olanı gerçeğe dönüştürmek olduğunu hatırlatan 50. Yıl Lisesi’ öğrencisi Rabia Tamercan, “Bu bizim düşümüzdü. Hayal olanı gerçeğe, teoriyi pratiğe döktük” diyor. Bin bir ekonomik sorunla boğuşan gençler tüm zorluklara rağmen bir büro kiralayarak dergi için çalışan, dergiyi merak eden gençlerin buluşup kitap okuyabileceği, tartışabileceği bir mekan oluşturmuşlar. Genç Praksisçiler ileride daha büyük bir büro da Asım Gönen, Tacim Çiçek, Gülsüm Cengiz gibi aydınları konuk etmeyi tasarlıyorlar. Savaş karşıtı, anti-emperyalist, çevreci, tüm toplumsal olaylara duyarlı olan Genç Praksisçiler, bilgi yarışmaları, satranç turnuvaları, kitap bağış kampanyaları düzenlemeyi çalışmaları içinde sayıyor. “Kültür sanat gibi bir derdiniz varsa Türkiye’de yozlaştırmaya, kültürsüzleştirmeye karşı bir platformda olmak zorundasınız.” diyen derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cengiz Bakırtaş “Toplumda Kavgam, Yüz Fırça Darbesi, Metal Fırtına gibi kitaplar okunuyor. Biz kitap okuma alışkanlığının artması ve daha toplumcu kitaplar; dünyadan Dostoyevski, Gorki, Tolstoy, Emile Zola, Jack London ile Türkiye’den yazarların okunmasını sağlamak istiyoruz” diyor.
EVRENSEL GAZETESİ10 HAZİRAN 2005