özge Yazar
Mesaj Sayısı : 13 Yaş : 30 Puan : 12 Kayıt tarihi : 05/10/08
| Konu: ALTAY ÖKTEM'den.. C.tesi Kas. 15, 2008 11:22 pm | |
| AÇIK KALP AMELİYATI
hepimize yeter bu aşk aralık tut kalbini üşürsen temmuz tut, kar tanesinin yumuşacık süzülüşü gibidir sevişmek bu kalabalıkta her aşk biraz yaklaşmaktır kansız bir cinayete her aşk taslaktır, tasadır belki de yalnızca 5'i olan bir saate bakıp bakıp ağlamamaktır, tutmaktır kendini boşalırken bile kaybolan ya da ne bileyim güpegündüz çalınan kum saatidir, çingene sesidir, hepsidir.
neşter girdi mi kalp guguklu saatin ötmesini öğretir zamana; hasrettir zaman kırılan aynaya. hepimize yeter bu aşk neşter yetmez ama; tahta bir kazık, kızgın yağ bir poşet tiner, yeni çekilmiş ayak tırnağını yalamaktır kapana uzatmaktır dilini işlenmemiş suçları itiraf etmektir aşk
herkes birbirine fazla narkoz versin lütfen rica ederim zorluk çıkarmayın baltaya korkuluklara saygılı olun mesela, tırmanmayın direklere neye yarar bu; neye yarar ısıtmak dün ölen bir kadavrayı mor bir aşk uğruna
açık bırakıp bu kalbi ameliyat masasında resim yapmalı, deli gibi resim yapmalı kayıp bir turuncu kokusu var havada
Altay ÖKTEM
AŞK ÜÇ KİŞİLİKTİR yüzümde metresine dantelli don almış taşralı tüccar mutluluğu var yüzümde kırık bir şişeyi andıran yanık izi var baba beni tahrik et yaralı bir kuşun yanına göm beni tek koluyla savaşarak tarihe geçen bir halk kahramanı gibi abart kendini
acı dediğin yaşadıklarının izi değil yaşamayı ıskaladıklarındır asıl baba beni ahşap bir ev gibi düşün yıkık dökük bir han gibi uyurken saçımı okşa, uyanınca kundakla
herkes bilir; iki kişi sohbet edebilir ancak bir kişi daha girmezse hayatlarına aşk falan yoktur. aşk üç kişiliktir baba cinayet içinse yüzlerce kişi gerekir
metresine molotof kokteyli taşıyan pis bakışlı kambur bir oğlan kadar mutluyum dönmemi bekleme boşuna, vuracaksan sırtımdan vur beni baba ne yana dönsem arkamda kalıyor hayat ne yana dönsem sütü taşırmış bir kadın telaşı. yüzüme bak baba;
sapından koparılmış gül kırmızısı
Altay ÖKTEM
KUŞLARIM ÜŞÜYOR cebime tıktığım kuşlar çok üşüyor ben de üşüyorum desem kim inanır bunca yıkıntının altında bunca kırık cam batmışken ayaklarıma
belki yine seviyordur diye bir papatya kopartıyorum yapraklarını yoluyorum, çiğniyorum, zıplıyorum üstünde nasıldı bu fal, yani nasıl açılırdı bir kapının kilidi anahtarı deliğe sokmadan önce
tüfek omuza deme komutanım, komik oluyorsun omuzum olsa başka şeyler yüklerdim üstüne bir palyaçonun burnunu örneğin dövüşçü horozların kopan tüylerini kullanılmış bir mendili koyardım sonra sıyırırdım kendimi yeryüzünden yok, yeryüzünü sıyırırdım kendimden
cebime tıktığım kuşlar çok üşüyor geriye sayacağım söz veriyorum, vurmayın vurmayın kuşlarım ağlıyor, geriye sayacağım
anne, hangi sayıdan başlayacağım?
Altay ÖKTEM
AŞK biz seninle ikimiz şubat gibiydik kayadan düşsek ağrımazdı bir yerimiz küçücük bir taş görsek irkilirdik
öyle sıkılırdık ki birbirimizden içimiz kalkardı bir şiiri tersten okumak bile anlamlıydı karıncaları başparmağınla ezmek sinek kanatlarını yakmak o günlerde
hiç boş kalmayan ama hep yalnız bir otel odası gibiydik seninle boşuna aldatılırdık, boşuna susardık boşuna bakardık çöken bir balkondan kendimize
bir anlam veremezdik çekip gitmememize
her aşk aynıdır zaten çoğalır kan kaybettikçe
Altay ÖKTEM ŞİDDET, ELBET
bilgece susuyoruz artık saklamayalım yıldızları tartaklanmış bir sonbahar gecesi diz çökmüştük hatırla öteki dünyalara dünyalar dediğim de ne, boşuna abartmayalım karalarla denizler, çamurlar falan yani toplasan hepsi hepsi batan bir geminin sessiz, kıpırtısız can yelekleri
söze nasıl başlamalı basbayağı kan akıyor ağzımı açtığımda düşlerimden içeri
bilgece susuyoruz çünkü susmak gecesi patikada kaybolan o yaşsız çocukların bir bildiği var elbet boşuna kaldırmazlar coğrafya derslerinde küçük parmaklarını ıslık çalmazlar, kuş vurmazlar, ağlamazlar boşuna
şiddet diyorsun ne güzel; şiddet, elbet yoksa yalnız bir ardıcın dalları kırılır çok ölünür daha, çok kaybolunur biçimsiz bir kanamadır ah! hayat, anlamsız toprak hiç kımıldamamış yaprak
bilgece susuyoruz artık saklamayalım şiddet diyorsun ne güzel; şiddet, elbet elbet, şiddet
elbet.
Altay ÖKTEM
En son özge tarafından Paz Kas. 16, 2008 12:58 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
praksist_baris Yönetici
Mesaj Sayısı : 282 Yaş : 33 Nerden : evren... Puan : 242 Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: ALTAY ÖKTEM'den.. C.tesi Kas. 15, 2008 11:32 pm | |
| açık kalp ameliyatı.. her sarhoş olmaya adım atarken dilimde olan şiir.. mükemmel.. | |
|
gecekuşu Praksist - Yazar
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 33 Puan : 152 Kayıt tarihi : 08/10/08
| Konu: Geri: ALTAY ÖKTEM'den.. Paz Kas. 16, 2008 12:13 am | |
| olmuyor altay olmuyor.. biraz daha çalışmalısın.. | |
|